Ne gezdin arkadaş ?!

Özellikle Swarm'da takip edenlerden gelen son zamanlarda atarlı mesajlara istinaden yazıyorum.

Evet cidden durmadan gezdim bu ara.

Umarsızca gezdim.

Yok yok bu gün gezmez dediler yine gezdim.

Peki nerelere gittim neler yaptım neler oldu gelin bakalım.

Baştan uyarıyorum uzun bir yazı geliyor ama bol bol fotolu ! :)

 

ALL dergisinin çekimiyle başlıyorum. 

Sabah erkenden geldiğimiz için hala şeşi beş bakıyorum ama sonrasında toparladım neyseki. :)

Yeni Aero stil elçileriyle ilk kez tanıştığım gün. 

Hepsi birbirinden tatlı insanlar ve çok eğlenceli bir grup olduk. Diğer gençleri merak ederseniz instagram @aeropostaleturkiye den bakabilirsiniz. 

Artık bazen post yazarken o kadar çok Aeropostale dediğimi hissediyorum ki umarım takip ederken sıkılmıyorsunuzdur (utanan maymuncuk) ama valla istemsiz günlerim öyle geçtiğinden dolayı oluyor.

İşte ekibimiz !

Sol baştan Ozan, Doğa, Miraç ve Hanzade.

 Bir tek Funda eksik o sırada çekimdeydi, onunla da sonraki eventten bol bol fotolarımız var :) 

Normalde şapka taktığım zaman yakıştığını çok düşünmem ama bu ara çok fazla güzel şapkaya denk geldim sanırım yavaş yavaş şapka modasına kapılabilirim gibi şimdiden ufak bir spoiler veriyorum.

Bu arada saçlarımı kestirdim yaklaşık 1 karış kadar. Kızlar için bu gerçekten radikal bir değişim ! :))

Kısa saçın bana çok yakıştığını düşünmememle beraber bir anda verdiğim bir karar oldu.  Hayır depresyonda değilim :D 

Ve şansıma sonuçta çok sevimli bir yaz saçı çıktı. 

Kestirmek isteyenler için kesinlikle Danışman Kuaför'ü öneriyorum.

Ben rastgele şekilde keşfettim ve kuaförlere genelde pek güvenmem. 

Hatta uyuz oluyorum dinlemeden kafalarına göre bir şeyler yapmalarına ama  tek kelimeyle 

MÜKEMMEL bir kesim yaptı !

 Vee haftasonu cumartesi günüm Koç Üniversitesi Bahar şenlikleriyle başladı. 

Bir çok etkinlik vardı gündüz saatlerinde ama ben biraz geç gidebildim. Yaklaşık 5 gibiydi festival alanına geldiğimde. Yurt odasında alttaki minnoşla oturup konuşmak açıkçası çok daha keyifli geldi. 

Festival benim için inanılmaz keyifliydi. Teoman, Athena ve Kenan Doğulu'yu izledim MFÖ'ye gelmeden odaya döndüm. 

Hepsine teker teker bayılmamın yanında resmen the best of 'larını çaldılar.

Hatta tam Athena bitirmek üzereydi, Günce'ye " Daha bitmesin şu şarkılarını çalmadılar ..Hayattt bu kadar mı ?? bence değill.. " diye söylemeye başlamıştım ki aynı zamanda Athena sahneden başladı. 

Mutluluktan küçük köpek yavrusu gibiydim o anda :))

Festivallerde alkol olmama olayını sevmiyorum aslında. 

Öyle çok içip sapıtmak istediğimden değil, ama Efes One Love'da kalktığından beri bu durumdan hoşnut değilim. 

Festival denildiği zaman aklıma herkesin dans ettiği, mutlu olduğu, rahatlayabildiği, yeni insanlarla tanışıp gülüp eğlendiği bir ortam olması lazım gibi geliyor ve biraz alkolden böyle bir zamanda zarar geleceğini sanmıyorum. 

Ki gizli gizli dışarda içip, tüm gece kafası yetsin diye zil zurna gelen insanları gördükçe üzülüyorum.

Neyse. :) 

Festival'in gece 12'den sonrası doğum günümdü. 

Sabah uyandıktan sonra tam bir sevgi çemberiyle uyandım.

Sonrasında Rumeli Kavağı tarafındaki Ayder Balıkçısına gittik. 

Balık konusunda o kadar başarılı bulmasam da mezeler inanılmazdı. 

Şu dakikadan sonra ağzınızın suyu akabilir uyarıyorum !! :))

Tereyağında çimçim karides ve Midye !! (kalpkalpkalppp) 

Deniz kenarındasınız zaten dalga sesleriyle beraber şu an düşünürseniz tam bir keyif yeri.

Derken geri döndüm odamdaydım. 
Tam oturmuş dinlenmece moduna geçmiştim akşam 7 gibi.. 

Bir anda telefon ! :)

- Cansuuuu nerdesiinn biz Life Park'ta Chill Out'tayız hadi gel !

Bir an ufak çaplı napsam napsam derken...

BU GÜN DOĞUM GÜNÜM SONUNA KADAR GEZİLECEK TABİKİİ 

dedim ve atladım festivale geldim. 

Bu kadar geç kaldığım için üzüldüm çünkü ben gittiğimde saat akşam 8 gibiydi ve 12 de bitiyormuş :(

Orman içinde çok keyifli herkesin dans ettiği mutlu mutlu takılan bir kitlesinin olduğu şarkıların da bir o kadar adı gibi chill ve keyifli olduğu bir festival !

Seneye MUTLAKA GİDİLECEK ler listeme ekledim. Seneye gidebidiğim kadar erken gidip en geç saatte dönmeyi planlıyorum bu geç kalma üzüntümden sonra. 

 Other stage tarafındaydık ve geceden paylaşabileceğim tek fotoğraf bu.

Emin olabilirsiniz ki gitmediyseniz çok şey kaçırdınız. :) 

Veee ertesi güne YOGA heycanı ile başladım ! :))

Daha önceden hep yapmak istiyorum istiyorum desem de hep bir üşengeçlik almış başını gidiyordu. 

Neyseki bu üşengeçliğe bir son noktası koydum ve Aero'nun yoga eventine katıldım.

Pek de süslüyüm efenim! 

Ojelerimin rengi taytımıza uymazsa olmaz (şaka şaka) 

Ama bu sefer gerçekten öyle tatlı bir şey denemek istedim. 

Daha önceden hiç kullandığım bir renk olmamasına rağmen  Golden Rose ( Color Expert) 44 numarasını aldım. 

Renk papatya sarısı renginin biraz açığı gibi normal baktığınızda bu ne diyebilirsiniz ama sürünce çok daha güzel durdu.

Yine de günlük olarak kullanışlı bir renk değil. Ertesi gün sildim direk açıkçası.

 

Yoga'ya başlıyorum ! Of bunca isteğim nereye yetişecek bilmiyorum ama huzurdan ölmek üzereydim bittiğinde. 

Uzun zamandır aradığım o barışçıl mutluluğu yogada buldum. 

 

Bu arada umarım Periscope'taki canlı yayında dengemi kaybettiğim yerlerde yattığım dakikaları yayınlamadık. İzleyen varsa yorumları bekliyorum :)

Periscope'ta canlı yayındaymışız bilmeden neler yaptım kimbilir..

Miraç, Funda'yla tam ohhmmm yaparken screenshot'ımızı alıp instagramında paylaşınca anladık.

Neyse olan oldu artık :))

 

Vee son olarak bu gün arkadaşım Adem'in travel agency açılışına gittim. Umarım hayırlı olur. 

Kapadokya'ya yıllardır çok gitmek isterim ama bir türlü ayarlayamadım.

İnşallah bu sene havalar biraz daha soğuduğu ve turistik döneminden çıktığı zaman gitmeyi planlıyorum. 

Gitmeden önce bu kupon kafasında olan sitelerden balon kuponu almak iyi olabiliyormuş giden bir arkadaşım tavsiye olarak söyledi çünkü yaklaşık 120-150 euro kişi başı bir fiyatı varmış.

 

Dünyayı dolaşmayı çok seviyorum ve tek başına tatile çıkmaktan korkanlara kesinlikle çıkıp gezmelerini öneriyorum. O KADAR KEYİFLİ Kİ.. bunu yaşamadan anlamanız mümkün değil.

Bir sırt çantası yapın kaçın ve hostelde kalın orda yeni insanlarla tanışın derim. 

Ve bu günün son durağı olarak Özkan ve Şule'nin yanına Brew Lab'e geldim Cihangir'de.

Her zaman günün kapanışını kahvenin yanında tatlı bir sohbetle yapmak en güzeli.

Şule'yle beraber süprizli bir şeyler yapabiliriz.
Takipte kalın.

Ve Cansu yine durmadı..

:))