7/20/2015

Yaz akşamı için en ferah çorba !

Yaz akşamları için bence en ideal çorba hafif ama aynı zamanda doyurucu bir sebze çorbası.

Hatta bu çorbayı tahıllı bir dilim ekmekle içtikten sonra başka bir şey yemeseniz de olur.
Böylece kilo alma derdine de son ! 
Çünkü en çok bu gece öğünlerinden o minik göbekcikler popocuklar oluşuyor :)
Çorba yaklaşık 6 kişilik siz ona göre oranlayabilirsiniz.

Çorba için gerekli malzemeler:

 3 tane kabak
4tane havuç
1 soğan
2 diş sarımsak
1 buket taze yeşil soğan
Şehriye
 tereyağı
 isteğe bağlı dereotu ve pırasa ilavesi

Önce havuçların pişmesi en uzun zamanı aldığı için havuçları şekildeki gibi minik minik doğrayarak kaynar suya atıyorum. 
Suya hiç tuz veya yağ koymuyorum.






Daha sonra havuçlar kaynar suda pişerken kabaklarımı hazırlıyorum.
Kabağı ikiye böldükten sonra ortadan yatay şekilde ayırıp öyle dikey olarak 4 veya 5 parçaya ayırıyorum.
Çok matematiksel konuştum ama aşağıdaki fotoğrafa bakınca daha kolay anlayacaksınız.



 Böylece en rahat şekilde küpler elde ediyorum. 
1 yemek kaşığının içine yaklaşık 4 5 küp gelicek büyüklükte oluyorlar.
Bunları direk suya atmıyorum havuçlarım yanda kaynamaya devam ederken eriştelerin hazırlanışına geçiyorum.
Çorbaya en güzel tat katıcak kısım bu ve minik dokunuşlarla çok şey değiştirebilirsiniz.
Bu şehriyeler için küçük ayrı bir tencere kullanıyorum.
 Şehriye miktarını siz kendinize göre ayarlayabilirsiniz ben bol şehriyeli olmasını seviyorum bu yüzden küçük bir kabın yarısı kadar koyuyorum. 
Siz daha az olmasından hoşlanıyorsanız bu miktarı azaltabilirsiniz. 
Bu kısımdaki minik detaylar önemli !



 Soğanı ve 2 diş sarımsağımı minik doğradım

 Önce soğanı az yağda pembeleşene kadar pişiriyorum ama çok fazla pişirmeyin çünkü üstüne sarımsak ve şehriyeleri ekleyerek kavurmaya devam edeceğiz.


 Şehriyeleri eklerken biraz daha yağ ve çok güzel tat veriyor biraz tereyağı da koyabilirsiniz. 
Ben sadece zeytinyağı ile devam ettim.
Malum yaz ayları kilolara dikkat etmek lazım.

 Karışımım birbirine güzelce karıştı, sarımsakların o çiğ kokusu gitti, soğanlarım da aynı şekilde acı tadı tamamen yok oldu, kısık ateşte soğanları yakmadan şehriyelerin biraz rengini kırıcak kıvamda ısıttım.

 Üzerine kocaman bir çay kaşığı dolusu tuz ekliyorum. 
Bu tuz fazla değil kocaman çorbanın tek tuzu. 
Bu tuzu ekledikten sonra üzerine 1 parmak aşıcak şekilde su ilave ediyorum ve makarna haşlar gibi haşlıyorum.
İşte bu adım çorbanın şehriyelerine en güzel tadı katan adım. 
Şehriyeleri direk çorba suyuna atarsanız bu haşlamayı yapmadan, tatsız tuzsuz şehriyeler elde edersiniz. 
Bu yüzden en önemli adım şehriyelere bu tuzu çektirmek.

 Şehriyeler hafif diri şekilde suyunu çektiği zaman altını kapatabilirsiniz. 
Bu karışım çok tuzlu ama tadına bakın derim inanılmaz mükemmel enfes çılgın güzel bir tadı oluyor.
Pembeleşmiş soğan ve sarımsak ve o hafif renk değiştirmiş şehriyenin tadı...
Biraz lapa olucak merak etmeyin çorbanın içine koyduğumu zaman dağılıyor.
Ve çorbanın en güzel yanı burdan geliyor.
 Şehriyeler suyunu çekerken yeşil soğanları da çorbaya atıyorum.
Soğanları atarken isterseniz pırasayı da aynı şekilde doğrayarak içine atabilirsiniz.



 Soğanlar çorbanın üzerinde durmayı bıraktığı zaman kıvamına ulaşmış demektir. 
Bu adımdan sonra şehriyeleri olduğu gibi tüm o suyu ve lezzetiyle çorbanın içine aktarıyoruz ve kabakları ekleyerek kaynamaya bırakıyoruz.
Kabakları eklerken isteğe bağlı dereotu da koyabilirsiniz. 
 Ve yaklaşık 15 dakika piştikten sonra, kabakları da kontol edin, çorba hazır ! :)

Bon Appétit

No comments:

Post a Comment